Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Destici, “Bu ülkede bir tane halk var. Hepimizin ortak adı, Kürt’üyle, Türkmeni’yle, Alevi’siyle, sünnisiyle Çerkez’iyle, Boşnak’ıyla da o da Türk milletidir. Bunu kimsenin değiştirmesine bu millet müsaade etmez. Sadece PKK değil, İran’daki PJAK da kendini feshedecek. Suriye’deki SDG, PYD, YPG de kendini feshedecek. Hatta Türkiye’deki bu DEM Parti de. Çünkü o da PKK’nın partisi. Kendini feshedecek ve terörü lanetleyecek ve yeni bir parti kuracak” dedi. 
Destici’ye yanıt ise DEM Parti’nin sosyal medya hesabından geldi. DEM Parti tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:”Kamuoyunu yanıltmak ve toplumsal algıyı çarpıtmak isteyenlere hatırlatma: DEM Parti; halkların eşitlik, özgürlük, demokrasi, adalet ve barış mücadelesinin adıdır. Milyonların iradesidir. Bir tabela değildir, geçici hiç değildir. Büyük bedeller ödeyerek ve kesintisiz bir mücadeleyle bugüne gelmiştir. 
DEM Parti’nin amacı nettir: 86 milyon için barışı sağlamak ve demokrasiyi inşa etmek. Yalanlarla, çarpıtmalarla, iftiralarla yolumuzu kesmeye çalışmaktan vazgeçin. Partimizi feshetmiyoruz. Olduğumuz yerdeyiz, yürüyüşümüz kararlılıkla sürüyor. Asla geri adım atmayacağız” 
DEM Parti’nin açıklamasına da BBP sosyal medya hesabından yanıt geldi. BBP tarafından yapılan açıklama ise şu şekilde:Büyük Birlik Partisi olarak bu ülkede kimin neye hizmet ettiğini, hangi sözün kim adına söylendiğini, hangi yapının kimden emir aldığını gayet iyi biliriz. PKK, kırk yıldır bu millete ve devlete, çevirdiği namlularla bedel ödetiyor. DEM Parti ise bugün hâlâ bu terör örgütünün siyasi aparatı olarak, dökülen kanı “bedel ödedik” diyerek meşrulaştırma gayreti içinde. 
Düne kadar feshedildiği söylenen örgütü açıkça kınamayanlar, bugün de o örgütün diliyle konuşmaya devam ediyorlar. Terörle arasına mesafe koyamayan DEM, hâlâ örgüt refleksiyle hareket ediyor, hâlâ o zihniyetin, o yapının, o talimat zincirinin içinde siyaset yürütüyor.Bu millet kimin bedel ödediğini bilir. Dağda, sokakta, okulda, pazarda, asker ocağında; hain pusularda, bombalı eylemlerde, mayınlı tuzaklarda binlerce şehit veren bu millet, teröre karşı dururken asıl bedeli kendi ödedi. Şehitlerimizin kanı yerdeyken, anaların gözyaşı kurumamışken, milletin iradesine karşı silahla yürüyenlerin bugün çıkıp “yürüyüşümüz sürüyor” demesi, millete yeni bir ihanetin adıdır.Biz ne dedik? Yanlış bir şey mi söyledik? Zaten bitme noktasına gelmiş PKK’yı, başka hedefler için gözden çıkaran KCK ve onun yurtdışındaki türevleri, milyarlarca dolarlık kirli narko-finansla ayakta durmaya çalışan bu yapı kendisini feshetmiş gibi davranıyor. Gerçek budur.Bunların arkasında sıralanan DEM Parti ise terörle ilişkili aidiyetlerini reddetmeden, sadece “tabela değiştirerek” siyaset yapmaya kalkıyor. Bu yetmez! Bu millet artık isim oyunlarına karnını doyurdu. Biz ne dedik: Kendinizi, bu yapıyı ve bu zihniyeti “koşulsuz” olarak feshedin! Bu ülkenin birliğine kast etmiş hâlâ bu devlete koşul üreten bir zihniyet kendilerini “tam” olarak arındırmadan siyaset alanında yeri olamaz, siyaset yapmayı kendi ayrılıkçı ve bölücü fikirleri için araç olarak kullanamaz!DEM Parti’ye çağrımız sadece hukuki değil, ahlaki, vicdani ve millî bir çağrıdır. PKK’yla bağlarını hiçbir zaman koparmamış, kadrosundan söylemine kadar örgüt zihniyetiyle hareket eden, fırsat bulduğunda devletin kurucu iradesine racon kesmeye kalkan bu yapının sadece kendisini değil, taşıdığı zihniyeti de tasfiye etmesi şarttır. Bu çağrıyı polemik için yapmadık. Bu söz nefretten değil, devlete, millete, şehide ve vatana olan sadakatten doğmuştur.Büyük Birlik Partisi, teröre ve terörün siyasallaşmasına dün olduğu gibi bugün de karşıdır. Sessiz kalmak, sineye çekmek Kürdüyle Türkmen’iyle bu millete ihanettir. DEM’in “Bedel ödedik” sözünün tercümesi şudur: “Bu devlete ve bu millete bedel ödeterek geldik, şimdi de bu geçmişi hak gibi göstermeye çalışıyoruz.”Buna elimizden geldiğince izin vermeyeceğiz. Partimiz 32 yılı aşkın süredir kesintisiz şekilde faaliyet göstermektedir. Türkiye’deki siyasi çalkantılar, iktidar değişimleri, parti kapatmaları, darbe süreçleri arasında istikrarla varlığını koruyan, terör örgütü ve türevleriyle hiçbir şart ve zeminde yan yana gelmemiş, en önemlisi memleket sevdası istikametinde siyaset yapan kurucu liderini şehit vermiş tek “milli/manevi” eksenli parti Büyük Birlik Partisi olmuştur.Büyük Birlik Partisi sözünün sonuna kadar arkasındadır. Bu ülkenin birliğini, kardeşliğini ve istiklalini hedef alan her yapının karşısında, hem meydanda hem hukuk önünde dimdik durmaya devam edecektir.
